31 Ocak 2011 Pazartesi

Öyle Bir Gece

"Dilsizim ve adsızım şimdi
 Aşk diyorlar değil mi buna ?"  demiş ya Mungan ; ilk defa öyle hissediyorum bu akşam . Gecenin üçünde yazıyım istedim ; ya da gece üç olduğunda yazasım geldi bir şeyler. Kafamda resimler var ; onları şimdi birleştirsem bana kızacak martılar , ağaçlar , hatta göremediğim yıldızlar ... Adını verdiğim yıldız ortalarda yok bu gece ... Denizleri koruyan bulutlar içine almış , kayıplarda bu gece , gitmek istiyorum ona ... Çağırsam gelir mi Martin ? Niels Holgerssons izin verir mi bana uçan kazın sırtında gidebilmem için o yıldıza  ? Hem ya kaydıysa ..? Korkuyorum bu akşam sanki . Biraz üşüdüm de , belki azıcık da sarhoşum. Çocuk kalmak istemediğimi fark ettim elimdeki rakı kadehine bakarken . Seni yanımda istediğimi hissettim düşlere dalarken ...

Always Somewhere



Zor bir günü yeni kapattım. Yaklaşık yarım saat oldu , başka bir gündeyim . Halen başım ağrıyor ; halen uyanığım ; olmam gereken yerde bulunduğumdan şüpheli olarak bir şeylerin mahvını görebiliyorum . Oturduğum yerden farklı rüyalar görüyor olsam da bazen , derin bir renk kuyusunun içinden parlak ışıltılar seziyorum. Çocukluğumu görüyorum tepeye baktığımda . Nüksediyor bazen bir hastalık gibi ; çocuklaşıyorum o anlarda. Bir şeylere dalıp gidiyorum. Renkler içinde kayboluyorum ; kendimi sorgulamak anlamsızlaşıyor. Evet hala buradayım ; düşünüyorum , dalgalar vuruyor ruhuma ... Bugün buradayım ; yarın başka bir yerde... Denizsiz şehirlerde bile vuracak dalgalar üzerime , sırılsıklam olacağım . Söyleyeceğim bir şarkı olacak yine , sen oralarda olmazsan ...

"Always Somewhere
Miss you where I've been
I'll be back to love you again"

29 Ocak 2011 Cumartesi

Karadeniz İle İlk Sohbet

Günün ilk ışıklarıyla doğup büyüdüğüm şehre geldim . Hava soğuktu , tipik Karadeniz kışı işte ... Gelir gelmez kendimi deniz kenarına attım elimde valizim , omzumda çantam ile . Özlemişim denizi , denizle konuşmayı ; Karadeniz'e anlatmayı ... Anlattım , evet çok şeyler paylaştım onunla . Tavırlıydı biraz , dalgalıydı ; bana da kızgındı ... Adeta soruyordu : "Neredesin be oğlum kaç zamandır ? Yoksa başka denizler mi buldun kıyısında duracak ? " Cevap veremedim doğrusu ... Kızdırmak istemedim Karadeniz'i ; kırmak istemedim . Zamanla ben anlattım o dinledi , o anlattı ben dinledim ; sohbet koyulaşınca ağzımdan kaçırdım ... "Başka bir deniz  var evet kıyısında durduğum ; açılmak için sabırsızlıkla beklediğim." Bunu söylediğim zaman o sert tavrı biraz yumuşadı sanki . Hüzün mü mutluluk mu anlayamadım , köpükler kayboldu ; dalga sesleri sustu ... Adını sordu . "Ege mi ? "dedi. "Hayır" dedim , "değil ..." Ege değil kıyısında durduğum . Sadece deniz . Ön adı olmayan bir deniz . Senden daha derin , daha zor , daha şefkatli , daha başka bir deniz ... Ne kara , ne ak , rengarenk bir deniz . Her rengi seven ; her renge bürünebilen bir deniz ... Sadece "Deniz."

27 Ocak 2011 Perşembe

Im Juli'den


"Güneşim ayım sana ışık olsun
 Sıcak kumum yoluna açık olsun
 Okşarım tenini rüzgarlarımla
 Susuz kaldı sularım dudaklarına

 Ah... O gözlerin...
 Arasın beni izlesin peşime düşsün
 Ah... O dudakların...
 Gelsin, bulsun, tatsın ve öpsün beni

 Al bulutlarım sana yatak olsun
 Yumuşacık sessizce üstünü örtsün
 Ateşim aşkına kıvılcım olsun
 Sonsuz yansın yüreğinde hayata doysun

 Ah... O gözlerin...
 Arasın beni izlesin peşime düşsün
 Ah... O dudakların...
 Gelsin, bulsun, tatsın ve öpsün beni"

26 Ocak 2011 Çarşamba

Livaneli ile açılan bir sabah

Bu sabaha doğru aklımdan geçen dizeler beni alıp götürüyor denizlere ... Üzerine yazılacak çok şey var bugünlerin. Mutluluğumun, telaşımın, paniğimin, sersemliğimin üzerine yüzlerce kelime dökebilirim . Nedenini tek kelime ile açıklayabilecekken üstelik ... Nedeni "sen." Açık seçik, bir denizde kaybolmak istemem... O denizde çırpınan bir beyaz yelken olmak istemem ..."Bir martı gibi telaşlı ve ürkek ellerini tutmak istemem..." Tek kelime demiştim ancak cümleler pekiştiriyor duygularımı. Yine de mutluluğumun özü tek kelimeyle "sen."

Livaneli'nin sözleriyle kapatmalı sanki ; bir ihtiyaçcasına , bir mutluluk tanımı adına ...

"Düşlerin parlayıp söndüğü yerde 
Buluşmak seninle bir akşam üstü 
Umarsız şarkılar,dudağımda bir yarım ezgi 
Sığınmak gözlerine,sığınmak bir akşamüstü 
Gözlerin bir çığlık,bir yaralı haykırış 
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi 

Bir orman bir gece kar altındayken 
Çocuksu,uçarı koşmak seninle 
Elini avcumda bulup yitirmek 
Sığınmak ellerine bir gece vakti 
Ellerin bir martı,telaşlı ve ürkek 
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken 

Bir kenti böylece bırakıp gitmek 
İçinde bin kaygı,binbir soruyla 
Bitmeyen bir şarkı,dudağında bir yarım ezgi 
Sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu 

Gözlerin bir çığlık,bir yaralı haykırış 
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi 
Ellerin bir martı,telaşlı ve ürkek 
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken"

Bugünlerin özeti gibi sanki , hissettiklerimin özeti gibi ... Bir büyük telaşı açıklayabilen bu şarkı ile ; içemediğim tüm içkilerin kadehlerini havaya kaldırırcasına ,"şerefine..."

25 Ocak 2011 Salı

Kısacık ...

Sayfanın henüz başındayım... Alkol beynimde , damarlarımda geziyor . Bir de uykusuzluk var ; sevda da yok değil ... Yükümün bir kısmını denizle payşatım bugün , fırlattım sahilden ne var ne yoksa ... Heyecanlandım , panikledim ; bacaklarım titredi , tansiyonum çıktı ama yine de o anda kalmak istedim ; onun yanında kalmak istedim ...

24 Ocak 2011 Pazartesi

Gecenin Şarkısı

Bu satırları 23.59'da yazmaya başlıyorum. Ben hala seni düşünerek bir şeyler ifade etmeye çalışırken bir gün değişmiş olacak. Tarih değişecek , zaman hayatımdan bir günü daha resmen  götürmüş olacak . Yeni bir 24 saat başlayacak pazartesi diye adlandırılan . Değerli vaktimin pahası daha da artıyor seni düşündüğüm her an. Donakalıyorum , zaman bana bakıyor ben saatime bakmazken ... Tezatların anlamı değişiyor , dilemmalar hayatımdan defolup gidiyor . O kadar kararlıyım ki seni sevmek çabasında . O kadar sağlamım ki , ve o kadar istiyorum ki seni hayatımda ... Şarkılar çalıyor ; anlamlarını düşünüyorum bazen , seni aradığım oluyor içlerinde . Bu gece de öyle bir anı yaşıyorum . Şarkılar çalıyor hala, ben içlerinde bir yerlere seni koyuyorum ,  gözlerim doluyor tekrar tekrar...

"Don't say good bye to me
 Describe the sky to me
 And if the sky falls, mark my words
 We'll catch mocking birds"
Bu gece dinlenen şarkıların iki sorumlusu var ; biri sensin diğeri ise şarkıları bana yollayan çok sevdiğim bir dostum ...