13 Mayıs 2011 Cuma

Esas Olmayan Oğlanın Öyküsü

Zamanın birinde , ülkenin tekinde , bir yolun başında , bir sayfanın sonunda , şişenin dibinde , gözün ucunda , ... bir çocuk yaşarmış ... Uzun uzadıya konuşmaz , afili sözcükler kullanmazmış bu vatandaş . Bazı değerleri varmış ; bana dokunmayan yılan bilmem kaç yüzyıl yaşasınlardan fersah fersah öteye geçebilen ...Bu çocuk değerleri uğruna çok insanla ters düşmüş ; en sevdiklerinden uzaklaşmış ; bir gün pişman olacağını bile bile ...

Gel zaman git zaman , çocuk inadı problemlerin üstesinden gelmeyi başarmış bizim oğlanın . Serde delikanlılık var ya , geriye doğru atmadığı her adım onu katılaştırmış , taşlaştırmış ... Yıllar yıllar geçmiş , bizim taş oğlan bir şeyler hissetmiş sol tarafında . Orada bir şeyler çırpınmaya başlamış . Bazen karşı koyamaz bir duruma gelmiş olsa da susmuş , duymamış kalp denilen haltın ne demeye çalıştığını . Derken bir gün , artık bazı şeylerin itiraf edilmesinin gerekliliği aklına gelmiş çocuğun . İşte o gün , bugünmüş ...

Aramızda yüz yıllık zaman ,yüz yıllık yol olsa da ...