28 Aralık 2010 Salı

"O"nun Hatrına Ferhan Şensoy İle Başlayarak Bir Merhaba...

Güneşe sırtımı verdim,
Denize bakmıyorum,
Bulutlara küsüm,
Kimse bilmez bir mekanda
Kırk gün kırk gece içimi çektim
Korkmayın benden güvercinler,
Elim cebimde, yüreğimde sevgilim, sakıncasızım...

Bir insan düşünün, yıllarca susmuş ; konuşmak istememiş. Bir de bakmış ki bir hikayenin başında, ancak anlatamıyor hiç kimseye... Her sustuğu içinde kalmış, dert olmuş. Ve bir gün susmamak için , "sakıncasız" şeyler yazabilmek için kendine bir yer bulmuş. Belki de biri için, belki "o"na ses verebilmek için...

Her sıkıştığında kendini yollara vuran bu adam bir gün fark etmiş  ki yolculuklar çözmüyor hiçbir şeyi , kilometreler hafifletmiyor yükünü. Kitaplar, filmler değilmiş sığınılacak kaleler ; anlamış... İçinde kalanlar şişenin dibinde bıraktığı şarap tortusundan çok daha fazlaymış , çok daha derinmiş. Üstelik öyle bir gün gelmiş ki, güneşe sırtını vermiş, bulutlara küsmüş, kimsenin bilmediği bir mekanda kırk gün kırk gece içini çekmiş. Eli cebinde, yüreğinde sevgilisi ile sakıncasız olan bu adam denize bakmaya başlamış.

İşte, bu adamın kıyıdan denize baktığı yer burasıymış...

Bloğuma hoşgeldiniz...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder