16 Ekim 2012 Salı

Ruhuna İnancım Var

Secereyi tutmayı bırakalı epey vakit oldu. Hayat biraz karışık; neyin başlayıp - neyin biteceğini tam kestiremiyor insan. Hani zaman akar geçer ve sen sadece *dere yatağından ibaretsindir ya, zamanın bir sahnesi; tanık olmak için bekleyen bir figüran...

Ne kadar rol değişikliğine gitsek de hayatımızda (dönemsel olarak), bazı şeylere karar veren şey sadece zaman. Ruhuna inanmak gerek. Ayak uydurmaya çalışmak gerek ona. Dünkü olmazsa olmazların aslında bugünün gereksizleriyse, zamanı sorgulamalı insan önce. Ne değişti bende? Ne değişti onda? Ne değişti orada?

Zaman. Zaman. Zaman.

Götürüyor bazı şeyleri zat-ı ali. "Bırak yahu, boşver" diyor. Vites yükseltiyor "siktir et" diyor ve ekliyor: Bak sana ne getirdim...

Gündüz zaman - gece vakitse,
Bir şekilde yansıyorsa koluma takmadığım saatten,
Dalgasını geçiyorsa eğer, duvarımda asılı olmayan takvimden,
Katılma bana ama seyret diyorsa kendileri,
Ve ekliyorsa: İnan ruhuma!

Ellerim cebimde, teslim oluyorum!



*Alüvyon alışverişleri hesaba katılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder