2 Şubat 2011 Çarşamba

Deniz Feneri

"Merdivenden inerken hayretler içindeyim. Mutlu o !.. Ne kolay şey ! Aklım almıyor. Benim asla katılamayacağım, kendi kendine yeterli bir varlık değil mi o hala ? Kapısına sevginin olanca ateşiyle gelip dayansam da yine öyle olmayacak mı ? Aaah sevgi !.. Uçuruma yuvarlanan bir meşaledir sevgi. Uçurumun derinliğinden başka neyi gösterir ?"

Remarque böyle tanımlamış sevgiyi "Dönüş Yolu"nda ihtiyaç varmışcasına... Ben hiç sevgi tanımı yapmadım , yapamadım . Mutluluğun resmini çizebilir misin gibi seçme saçmalıklardan olsun istemedim. Böyle bir soru da sormadım bu yüzden. Ama sanki hislerim yakın uçurumun derinliğini gösteren meşale tanımına... Sanki denizlerin en dibini aydınlatan , bir deniz feneri sevgi ... Denizcilere yol gösteren , kayalıkları aydınlatan ; denizin en sert yapılarını ışıl ışıl bir güzelliğe çeviren ; ve en uzak kum tanelerinin yerini belirleyen ... Onsuz açılmak doğru değil denizlere ... Dalgalardan da korunur belki yalnız denizci , o fenerin sayesinde ... İşte deniz yolundayım kitaptan bağımsız bir sevgi tarifiyle . Dalgalar da var bu yolculukta  ama yine de ..:

"Dalgalar arasından biri ya da öbürü,
 deniz yeşili, soğuk yeşil, yeşil dal,
 seçmedim ondan başkasını:
 Teninin bölünmez dalgasını."

Pablo Neruda ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder